27 Temmuz 2009 Pazartesi

BİR KİTAP TAVSİYESİ: BDEYYAKT:)

Kitap seçiminin tamamen “kişiye özel” bir konu olduğunu, insanların bu konudaki tercihlerinin birbirine benzemeyeceğini biliyorum. Senin okurken zevkten bayıldığın bir kitap bir başkasını sıkıntıdan bayıltabilir. Fakat, bazen öyle kitaplara denk gelirsin ki onları “gönül rahatlığı” ile herkese tavsiye edesin gelir, tavsiye kaçınılmaz olur. Hele ki bu kitap bir Türk yazara aitse, benim için o kitabı tavsiye etmek artık boynumun borcudur.

İşte bugünlerde elimden bırakmadan okuduğum Ayfer Tunç’un “Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi” isimli son romanı “gönül rahatlığı” ve “boyun borcu” kriterlerinin ikisini de fazlasıyla karşıladığından bugün buradan tavsiye edilmeye hak kazanmıştır.


2001 yılına damgasını vuran kitaplardan “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek”ile hayranlığımı kazanan Ayfer Tunç’un inanılmaz bir gözlem yeteneği var. İyi yazarları “iyi yazar” yapan en önemli özelliklerden biridir haliyle bu yetenek, Ayfer Tunç'un ki ise kendisini iyi bir yazar olmanın da çok çok ötesine geçiriyor. “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek” kitabında 70’li yıllardaki "naif" hayatımızı detay detay anlatıyordu. Roman değildi o kitap, belki “sosyolojik araştırma” denebilir ama o kadar keyifli, akıcı bir dille sunulmuştu ki araştırma türü kitaplardan beklenebilecek olası sıkıcılıktan eser yoktu. Elinize alınca bırakmak istemediğiniz kitaplardandı.

“Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi” de aslında sosyolojik gözleme dayalı ama bu sefer “roman” formatında kaleme alınmış bir kitap. Türkiye’nin özellikle son 20 yılının “üç boyutlu” fotoğrafını çekmiş diyebiliriz, boyutlar zaman zaman 60’lı, 70’li ve hatta 1800’lü yıllara kadar genişliyor. Bu fotoğrafın içinde yok yok... Bakın halimize bol bol gülün, dertlenin, “yok artık daha neler?” deyin veya işte bu “yüzden memleketimi seviyorum” deyin. “Bir yerden ilmek çekiliyor ve karakterler, olaylar bir bir sökülüyor” diye özetleyeyim ben de konuyu:) Bölüm başı-sonu yok, bu roman “tek” bölümden oluşuyor. Zaten elinizden kolay bırakamayacağınız için bu okuyucu için sorun olmayacak:)

Uzun yaz günlerinizi iyi edebiyatın özelliklerinden taviz vermeden yazılmış bu eğlenceli kitapla daha keyifli hale getirebilirsiniz.

4 yorum:

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

sevgili başak, tavsiyene uydum aldım. keyifle okuyacağıma da eminim. sevgiler ve iyi tatiller şimdiden:)

Basak dedi ki...

Dilaracım hele hele son okudupun kitabın üzerine ilaç gibi gelecek diye tahmin ediyorum:) Sağolasın, dönüşte yeni kaçamklarda görüşmek üzere...:)

Leylak Dalı dedi ki...

Blog turu yaparken uğradım, kitap tavsiyenizi görünce yorum yapmadan geçemedim. Bu yıl en severek okuduğum kitaptı diyebilirim. Hala kekin içine ot karıştırıp ortalığı birbirine katan doktora gülüyorum:)
Bunca insan bir kitaba nasıl sığar ve nasıl bağlantılandırılır. Matematiksel birşey var bu kitapta.
Sevgiyle kalın...

Basak dedi ki...

Sevgili Leylak Dalı Hoşgeldiniz. Haklısınız, size katılıyorum. Tabii bir de yazarın hayal gücünün sınırsız genişliği sözkonusu. Karakterlerin herbiri prototip. Mesela Karadenizli bir arkadaşım Arhavili aileyi anlatan bölümler için "bir Karadeniz ailesi daha iyi ve doğru anlatılamazdı" dedi:)) Sevgilerimle