7 Eylül 2010 Salı

GAUDI’NİN ŞEHRİ : BARSELONA - II


La Sagrada Familia Kilisesi'nin meşhur kuleleri


Yemekten sonra hala yağan ve şiddetini iyice arttırmış yağmur altında La Sagrada Familia Kilisesi’ne doğru yürüdük. Günün sonunda Barselona’dan aldığımız yegâne eşya olacak olan işporta malı kırmızı şemsiyemiz sadece kafalarımızı yağmurdan korumaya yetti. Onun dışında hemen her yerimiz ıslandı. Fakat sokaklar ve binalar o kadar güzel ki, yağmur keyfimizi kaçırmaya yetmedi.


Kilise’ye gelince kapısının önündeki devasa bilet kuyruğu gözümüzü korkuttu. Neyseki hızlı ilerlediğini farkettik.

La Sagrada Familia Kilisesi uzaktan bile gördüğünüzde tüylerinizi ürpertecektir. Daha önce hiç bir kilisede görmediğiniz (ve göremeyeceğiniz) mimarisi yüzünden. Hele hele dış cephelerini süsleyen heykeller... Ben bu kadar modern tarzda yapılıp da yüzlerindeki ifade beni bu denli etkileyen başka heykel görmedim. Adeta yaşıyorlar.

Yüzlerindeki hüzün ne kadar belirgin...

Kilisenin mimarisi dışında önemli bir özelliği daha var: 100 yılı aşmış olmasına rağmen yapımı hala devam ediyor. İçerisi de zaten şantiye alanı. Burası Antoni Gaudi’nin en büyük projesi, öyle ki Gaudi 1883’te bu projeyi devralıp, 1908' e gelindiğinde artık diğer bütün işlerini bırakıyor ve 1926'daki talihsiz ölümüne kadar kendini tamamen bu projeye adıyor. Gaudi sıkı bir Katalan milliyetçisi olduğu kadar, aynı zamanda koyu bir katolik. La Sagrada Familia Kilisesi’nin yapımına kendini delice adamasının asıl sebebi de bu. Ölümü ise hakikaten talihsiz bir şekilde gelmiş: Tramvay çarpmış ona, yaralıymış ama derbeder görüntüsü ve üzerinden kimlik çıkmaması sebebiyle taksiciler taksi ücretini ödemez diye almamışlar araçlarına. Orada epey kan kaybettikten sonra fakirlerin tedavi edildiği köhne bir hastaneye kaldırılmış, bir kaç gün sonra orada ölmüş. Ölen kişinin Barselona halkının taptığı Gaudi olduğu anlaşıldığında da şehirde kıyamet kopmuş. Ölümü açıklanınca halk sokaklara dökülmüş ve günlerce yas tutmuşlar.

Asıl tartışma da ölümünden sonra başlamış (ve aralıklarla hala devam ediyormuş): Gaudi öldüğüne göre La Sagrada Familia Kilisesi’nin inşasına devam edilmeli mi yoksa inşaat durdurulmalı mı? Gaudi o kadar marjinal bir deha ki, inşaatın Gaudi’nin getirdiği seviyede durdurulmasını isteyenler, yaşayan hiç bir mimarın onun kafasındaki projeyi hayata geçirmesinin mümkün olmadığına inanıyor. Gaudi elbette bu kilise için proje yapmış, çizimleri var ama kafası öyle farklı ve hızlı çalışıyor ki çizimlerini sık sık değiştiriyor veya yapım anında bazı şeyleri belki de o an gelen ilhamla değiştirmeye karar veriyor. Ayrıca, onun elinden çıkan son orjinal çizimler de İspanyol iç savaşında yandığı için artık inşaatı tamamlasansa da Kilisenin asla Gaudi’nin kafasındaki gibi olmayacağı düşünülüyor.

Dönem dönem alevlenen bu tartışmalara rağmen İspanyol hükümeti büyük paralar harcayarak inşaatı devam ettiriyor. Hala bitmemesinin sebebi bizce biraz da reklam kaygısı olmalı. Pazarlama açısından güzel bir malzeme çünkü.

Kilisenin içerisi, büyük ölçüde şantiye alanı olmasına ve iş makinalarının gürültüsüne rağmen insanı büyülüyor. O kadar değişik mimari formlar var ki ağzınızın bir karış açık kalacağına garanti veriyorum. Kulelere çıkan asansörler çok kalabalık olduğu için tepesine çıkamadık, daha önce buraya çıkan Özge ve Güçlü tepedeki ortamın muhteşem olduğunu söylediler.


Sanki buzdan oyulmuşlar...


Gaudi tüm eserlerinde tabiattan ilham almış bir mimar. Anlatıldığına göre, çocukken o dönemin "popüler" hastalığı (evet, her dönemin popüler hastalıkları var. Romatizma da, veremle birlikte, o dönemin rutubetli iklim hastalığı) romatizmadan muzdarip olduğu için kırlık alanda dinlenme ve iyileşme amaçlı çok fazla zaman geçirmiş. Bu onu bir taraftan giderek yalnızlığa iterken diğer taraftan doğada sonradan yaratacağı muhteşem eserlere zemin oluşturacak gözlemleri yapmasına imkân vermiş. Ben kısıtlı bilgimle ancak bu kadarını anlatabiliyorum, La Sagrada Familia Kilisesi’ni daha detaylı anlatmak benim harcım değil. Gezerken dilim tutulmuştu zaten, yazarken hepten yetersiz hissettim kendimi. Anlatılmaz, hissedilir diyeyim kısaca:)

4 yorum:

Dişi Geyik dedi ki...

Evropa'da en çok görmek istediğim şehir ve bu isteğin tek sebebi Gaudi ...

Basak dedi ki...

Dişi Geyik o zaman ilk fırsat git, ama daha uzun kal. Biz ucundan tadına bakabildik, bu bile epey götürür:)

minimalist dedi ki...

gerçekten çok merak ediyorum; onlarca fotosunu gördüm internetten ama eminim bizzat görünce çok etkileneceğim. Buarada aklıma gelmişken "La Sagrada Familia" şarkısını da çok severim sen de bilirsin muhakkak!!!

Basak dedi ki...

Minimalist bilmez miyim? Ergen dönemlerimde farklı olduğumu kanıtlama çabalarımdan biriydi Alan Parasons Project dinlemek:)